Zira Her Şey Bir Hayal ile Başladı


Belçika’da Türk Başarısı ART.E Sanat Derneği
Uzun yıllardır Belçika’da yaşayan, edebiyat düşünü bir gurbetçimiz Gülcan Kahraman. Üç oğlu ve eşiyle birlikte, Limbourg kentinde yaşıyor. Ailesinden devraldığı okuma mirasını bir adım ileriye götürmeyi kendisine amaç edinmiş; aydın bir gurbetçimiz. Aslen Trabzon’lu olan Kahraman, Belçika’da doğup büyümüş. Yaban topraklarda kalbi her daim ülkesi ve insanları için atmış; içinde bulunduğu durumu çok iyi değerlendirmeyi bilen Kahraman; yaşadığı ülkeyi, kendi ülkesi gibi severek, bir yüreğe iki ülke sevgisini yan yana koymuş. Bir ikiz ülke sevgisi yaratmış adeta. Gülcan Kahraman
Gülcan Kahraman[/caption] Gülcan Kahraman içinde büyüttüğü sevgileri insanlarla paylaşmayı seven bir insan, o yüzden macera, bir okuma kulübü kurmayla başlıyor. Öyle ahım şahım mekanlar yerine; kulüp üyelerinin yaşadıkları ortamlarda, evlerinde toplanmaya başlıyorlar. Her toplantı zamanı bir üyenin sıcak ev ortamında, ortak sevgilerini edebiyat ve kitap sevgileriyle harmanlıyorlar. Farklı ülkelerin, farklı kültürlerinden insanların; içlerinde taşıdıkları edebiyat ve kitap sevgisi onları aynı güzergahta yanyana yürüyen yoldaşlar haline getiriyor. Paylaşmanın güzelliğini masaya yatırıyorlar. Kitap kulübü, başlarda çoğunluğu Türk olan edebiyat severlerin katılımıyla gerçekleşirken, zamanla Belçika’lı edebiyat severlerin de katılımıyla büyümeye başlıyor. Türkçe ve Flemenkçe eserlerin üzerine konuşuyorlar, okuyorlar, tartışıyorlar. Gelişen ilişkiler üzerine kulüp dernekleşme kararı alınıyor. Böyler ART.E ortaya çıkıyor. Arkasından çocuk kitap kulübü kuruluyor, akabinde AKROŞTİŞ hayat buluyor.
  13775745_1078607562207194_3652866873815624987_n1
 Belçika’da önderliğini bir Türk’ün yaptığı, ortak kültürleri buluşturan ART.E derneği ve ortak dil/kültür üzerine kurulu edebiyat dergisi AKROŞTİŞ sosyal yaşam içerisinde insanların yoğunluklarına ufak bir ara vermelerini sağlamak adına ortaya çıkıyor. Gelecek planları geniş bir yelpazede iki ülke arasında köprü oluşturacak gibi görünüyor. Bu oluşum geniş zamanda ülkemizin Avrupa ortamında sanatla temsil edilmesi noktasına gelecektir sanırım. İlk sanat ateşemiz Gülcan Kahraman.
  13902837_1078607555540528_1568371450111850577_n113924888_1078607565540527_2250595730597755152_n1
ART.E derneği başkanı ve AKROSTİŞ dergisi genel yayın yönetmeni sevgili Gülcan Kahraman ile gerçekleştirdiğimiz röportajımız aşağıdadır.
 1-Gülcan Kahraman kimdir?
 a-kaç yıldır Belçika’dasınız?
  Belçika’da doğdum büyüdüm  (heee söyliyeyimde yaşım ortaya çıksın)
 b-kaç yıldır evlisiniz?
  18 yıldır evliyiz
 c-Kaç çocuğunuz var?
  3 oğlum var
 d-Türkiye’de hangi şehirdensiniz?
  Trabzon’luyum
 2-edebiyatla ne zaman nasıl tanıştınız? Bu derin edebiyat sevgisinin kaynağı nedir?
  Edebiyatla babam sayesinde tanıştım. Babam cok kitap okurdu;  halâda okur, küçük yaşlarda düzenli kütüphaneye gider, orada vakit geçirir, uyumam gereken saatlerde gizli gizli kitap okurdum. Aşık olmuştum kitaplara.  Babamın kitap okumasının  etkilemiş olması çok büyük olasılıkJ Aziz Nesin’in  kitaplarını okuyarak büyüdüm örnegin.
14424678_1123846377683312_4736781850482705077_o1

 a-herhangi bir alanda yazım çalışmalarınız var mı?
  Şiir yazıyorum.  2017 de bir şiir kitabı çıkarmayı düşünüyorum. Akrostiş dergisinde editörlük yapıyorum ve  Türkler’in yayimladığı bir gazetede  düzenli olmamakla birlikte, edebiyatla ilgili, kitapla ilgili köşe yazıları  yazıyorum.
 3-Dernek fikri nasıl ortaya çıktı?
  Tamamen tesadüf oldu. Ben, bundan birkaç  yıl önce, evimde edebiyat geceleri düzenlemiştim. Sonrasinda da bunu çok daha fazla insana ulaştırma fikri, kitap kulübü kurma fikri gelişti. Daha sonra bir cocuk kitap kulübü ve yine Belçika’da bir ilk olan edebiyat sanat dergisi  derken bunları bir sanat edebiyat derneği çatısı altında toplamak fikri giderek gerekli oldu.
 4-Neden arte, özel bir sebebi var mı?
  Evet, elbette var. ART.E, arte benim küçük oğlumun ikinci ismi Lazca bir ışık demek Arda’nın ar’ı Teoman’ın te si ve art yani sanatJ
 5-Bize derginizden bahseder misiniz? Vizyonunuz misyonunuz konusunda aydınlatır mısınız?
  Akrostiş iki dilde bir edebiyat sanat dergisi. Amacı köprü kurmak; Türk edebiyatını, sanatçısını tanıtmak. Belcika’li yazar-şairi çizeri tanıtmak. Şiire önem veriyoruz, dergide bunun yani sıra kitap tanıtımlarına, sanatçıların eserlerine yer vereceğiz. Edebiyatla ilgili her şey, AKROSTİŞ’in alanına giriyor.
 6-edebiyat alanında en çok sevdiğiniz hangisidir?
  Şiir, şiir, şiir...
 7-Yabancı bir ülkede Türk olma sorunsalı sizin tanımınızla nasıl bir olay/olgudur?
  Bunu çok açabilirizde  fakat çok sorun yaşadığımı düşünmüyorum ben. Kalbimde iki ülke tayıyorum; bunu da hissettiriyorum sanırım. Hal böyle olunca, bu konuda saygı anlayışta görüyorsunuz. İkinci bir vatandaş gibi hissediyorum kendimi hatta artıları olduğunu düşünüyorum.
 8-edebiyat mensup olduğu ülkenin direk kültürüyle ayrışmaz bir birliktelik ile kendini gösterir. Yabancı bir kültür içinde kendi kültürünüzle, sonradan dahil olduğunuz kültür arasında nasıl bir köprü kurdunuz?
  İki kültürle birlikte büyüyorsunuz, başka türlü bilmiyorsunuz ve buna uyum sağlıyorsunuz. Sanırım, ben Felemenkçe bir kitap okurken de Türkçe kitap okurkende edebiyatın diline hayranlık duyduğumu farkettim. Ayırt etmeden bu da iki dil ile birlikte büyümüş olmaktan kaynaklı sanırım,  ya da ben bir kitabın içeriğinden etkilendiğim bir paragrafı Türkce okuduğumda bir Belçikalı arkadaşımın da aynı paragraftan kendi dilinde okuduğunda nasıl aynı şekilde etkilendiğimizi gördüğümde, bunu yaşadığımda öyle güzel bir köprünün edebiyatla oluştuğunu gördüm ki, dil, kimlik burada çok önem taşımıyor kanımca
 9-etkinliklerinizi biraz anlatır mısınız?
  Bir kitap/şiir kulübü yönetiyorum; bir çocuk kitap kulübü ve Akrostiş dergisinin genel yayın yönetmenliği görevini üstlendim. Tüm bu aktiviteler, biz Türkler ve Belçikalilar içindir. Ayrıca Türkiye’de bir şiir dergisiyle de ortak çalışma içindeyiz. Belçikalı şairleri çevirileriyle orada tanıtıyoruz.
 10-Yabancı bir ülkede, kültürde, böylesi bir girişimde bulunmanın zorlukları nelerdir
  Evet, çok zorlukları oldu. Belcikalıları projeye inandırmak ve desteklerini almak, Türklerin bölünmüşlüğü, edebiyata ilgisizlik, şu bir gerçek ki Türkiye’de yaşanan olaylar, buradaki yaşayan Türklere de yansıyor. Gazetelerde hergün olumsuz haberler vs Türk olan her şeyin itici olduğu bir dönemde tüm bunları yapabilmek, elbette kolay olmadı. Zaten, edebiyat ve sanat ne zaman, nerede kolay oldu ki; kolay seçilen bir yol olmadığınında  bilincindeyim.  Fakat, projeler gerçekleştikçe ve sunuldukça insanların bu mümkünmüş, iki toplum edebiyatın ve sanatın etrafında birbirlerini anlayabiliyormuş bilincine varmasının daha kolay olduğunu farkediyorum; bu da çok mutlu ediyor.
11-çalışmalarınızda çocuklarınızın ve eşinizin etkisi var mı? Onlardan destek alıyor musunuz?
  Onların desteği öyle büyük ki; biz  buna ailece inandık ve ailece gönül verdik. Eşimin, çocuklarımın dernekte, dergide katkıları, emekleri çok fazla. Çocuklar fikir veriyor ve onların fikirlerini dikkate almak çok gururlandırıyor onları.  Baştan bugüne kadar tek tek tüm heyecanımı, zorluklari, emeği, hayalkırıklıklarını, sevinci her seyi paylastilar benimle, iyi ki varlar.
12-gelecek için planlarınız var mı; varsa nelerdir?
  Gelecek için art.e derneği adına şiir /sanat, edebiyat etkinlikleri düzenlemek, bir ayaği İstanbul, bir ayaği Belcika da olmak üzere festival düzenlemek; çocuk kitap kulübünde çocukların, kendi kitaplarını çıkarması, art.e yi bir sanat binasında vucut buldurmak gibi bitmek bilmeyen hayallerim var; zira her sey bir hayal ile başladı…..
 Röportaj: Mehmet Koç (şiiradamı)
Share on Google Plus

0 yorum: