ÜNLÜ EDEBİYATÇILARIN AZ BİLİNEN ÖZELLİKLERİ


Kitap kurtları, yazarların kitapları kadar anılarına da meraklı olur genelde. Bu anılar arasında yazarların sıradışı kişiliklerinden kaynaklanan ve son derece şaşırtıcı olan anekdotlar, başlarına gelen ilginç olaylar, yazarların enteresan huyları, taşı gediğine koyan cevapları veya insanlık hallerinden doğan bazı komik durumlar olabilir. Sevdiğimiz yazarları daha iyi tanımak, kitaplarını daha iyi anlamanın en iyi yollarından biri olduğu için de dünyaca ünlü yazarların bazı anılarını sizler için derledik. I. Çirkinlik Sanrısı veya Beğenilme Tutkusu Kimi yazarlar dış görünüşlerine verdikleri aşırı önemle veya kendilerini çirkin bulmalarıyla hatırlanır. Türk edebiyatında Cahit Sıtkı Tarancı, Reşat Nuri Güntekin ve Ahmet Haşim gibi yazarların kendilerini çirkin buldukları bilinir. Hatta öyle ki Ahmet Haşim, dostları tarafından oldukça heybetli bulunan başı için özel bir şiir yazmış ve hiç beğenmediği kafasından “cehennemde yetişmiş bu kafa” diye bahsetmiştir. Öte yandan unutulmaz Sefiller’in yazarı büyük romancı Victor Hugo’nun dış görünüşüne çok önem verdiği ve yaşlanmanın etkilerini azaltmak için her sabah soğuk su dolu bir küvete girdiği aktarılmaktadır. Balzac da yakışıklı, güçlü bir beyefendi olarak edebiyat âleminin sayılı koltuklarından birinde oturur. Öyle ki Balzac’ın zamanında şairlerin ve romancıların zayıf ve güçsüz, hatta mümkünse veremli olmasının mesleklerinde başarı getirdiği düşünülüyordu. Ne var ki romantizm akımının yüksek yoğunluklu duyguları öne çıkarmasından kaynaklandığı anlaşılan bu yargı, kaslı vücudu ve dalgalı uzun saçlarıyla okurların olduğu kadar kadınların da ilgisini çeken Balzac’la değişmeye başladı.
img_home-600x250[1]
Victor Hugo II. Çapkın Yazarlar Dönem kronikleri incelendiğinde anlaşıldığına göre muhteşem Monte Kristo Kontu’nun yazarı Alexandre Dumas o kadar çapkındı ki bir dönem aynı anda 40 sevgiliyi idare etmişti. Bu elbette abartılı bir rakam olabilir ancak Dumas’nın vefatının ardından tam 7 evlilik dışı çocuğunun ortaya çıktığı düşünüldüğünde bu abartının da sebebi anlaşılabilir. Türk edebiyatının en kuş gönüllü şairlerinden biri olan Orhan Veli’nin de çok çapkın olduğu dönemin tanıkları tarafından dile getiriliyor. Orhan Veli de çapkın olduğunu kabul eder. Sevgililerini saydığı, “Aşk Resmigeçidi” isimli özel bir şiiri bile vardır.
orhanveli-3c5e-dc27-313e[1]
Orhan Veli III. Rahatsız Anneler Hem Ernest Hemingway’in hem de Oscar Wilde’ın annelerinin bazı psikolojik sorunlarla mücadele ettikleri, muhtemelen bu sorunlardan kaynaklanan anlaşılması güç bir reaksiyonla henüz küçük olan oğullarını kız kıyafeti giymeye zorladıkları biliniyor. Bazı eleştirmenlere göre Hemingway ve Wilde, annelerinin bu davranışının ceremesini çok çekti. Bu yazarların bazı davranışlarını psikanalitik açıdan annelerinin tavırlarına bağlayan bu eleştirmenlere göre Hemingway’in sınır tanımaz maskülenliği ve Wilde’ın zarif efemineliği çocukluk travmalarından kaynaklanıyor.
15-ernest-hemingway-quotes-on-war-writing-and-people-620x355[1]
Ernest Hemingway IV. İlginç Huylar İngiliz edebiyatının duayenlerinden Charles Dickens’ın başını kuzey kutbuna doğru uzatmadan uyuyamadığı biliniyor. Kendisine niçin böyle bir alışkanlığa sahip olduğu sorulduğunda ise net bir cevap vermeyerek konuyu “dünyanın elektrik akımları, pozitif ve negatif elektrik” gibi ne demek istediğini yalnız kendisinin bildiği bazı kavramlarla geçiştirmiş. Balzac kahveyi o kadar severmiş ki dendiğine göre günde 50 fincan kahve içermiş, hatta evinde ona kahve yapacak kimse olmadığında kahve çekirdeği çiğnermiş. Hüseyin Rahmi Gürpınar’ın örgü örmeyi çok sevdiği, hatta bu iş için Avrupa’dan modeller getirttiği, yazmaya mola verdiği zamanlarda ise mutfağa kapanıp reçel ve dondurma yaptığı anlatılıyor. Pek çok yazarın bir yazma ritüeli vardır elbette. Ancak büyük destansı roman Ulysses’in yazarı James Joyce’unki bir hayli acayip. Joyce’un kendi yatağında, yüzüstü uzanarak büyük mavi kalemiyle ve beyaz elbiseler içinde yazı yazmayı sevdiği ve hatta bu öğelerden biri eksik olduğunda yazmaya odaklanamadığı biliniyor. image[1]
James Joyce V. Yazar Kavgaları Derler ki sadece Rus değil tüm dünya edebiyatının en seçkin isimlerinden olan Tolstoy ve Turgenyev bir keresinde o kadar şiddetli bir tartışmaya girmişler ki Tolstoy, Turgenyev’i düelloya davet etmiş. Hatta silahlar bile hazırlanmış ama araya ortak dostların girmesiyle yetenekli ama öfkeli kalemler yatışmış. Tolstoy’un kavgalı olduğu bir diğer yazar da Dostoyevski. Ne Tolstoy ne de Dostoyevski bir diğerinin eserlerinden hoşlanırmış. Gazete ve dergiler aracılığıyla gerçekleşen uzun kalem kavgalarıyla da hatırlanmaları bir yana Tolstoy’un bir defasında Dostoyevski için “Kaleminde şeytani bir şeyler var”, dediği bile kayıtlara geçmiş.
9tolstoi_s_vnukami[1]
Lev Nikolayeviç Tolstoy VI. İlginç Yetenekler William Blake’in çok kayda değer bir yazar olmasının yanı sıra başarılı ve ünlü bir ressam olduğu bilinir. Ancak Mark Twain’in “stand-up” da denilen tek kişilik komedi şovlarının babası olması az bilinen, enteresan bir gerçek. Alice Harikalar Diyarında’nın yazarı Lewis Carroll ise hem çok yetkin bir matematik dehası hem de tam bir “kelime fabrikası”ydı. Öyle ki Carroll’un uydurduğu pek çok kelime bugün dahi İngilizcede kullanılıyor.
s-9e2fd820fedc651a614b38351d84e949aa77f676[1]
Lewis Carroll

 
Share on Google Plus

0 yorum: