(şiir:Muammer Erkul, yorum: şiiradamı)
Ben, seni; adını bilmeden sevdim. Ve, “var”lığınla gülüşünü...
Ben, seni; adını bilmeden sevdim. Ve, “var”lığınla gülüşünü...
Ben
seni, yaşını bilmeden, gözünü-kaşını bilmeden sevdim.
Ve,
“yar”lığa süzülüşünü.
Ben
seni, sesini duymadan sevdim...
Ve
duymadan nefesini.
Ben
seni adını bilmeden sevdim...
Ama;
sevdim!..
Üşüyüşünü
sevdim...
Üşüyüşünü
sevdim onüçüncü ayın ilk günü;
“Gel,
ısıt” deyişini!..
Bekleyişini
sevdim beşinci mevsimin gün bitimlerinde, bilerek gelmeyeceğimi...
Akşam
alacalarının gönlüne yürüyüşünü sevdim...
Ve,
kıpırtısız, karanlığa gömülüşünü sevdim.
Bir
de;
“Gel,
ışıt” deyişini!..
Ben
seni, adını bilmeden sevdim.
İhtiyacım...
Cevabım...
İsimler
koydum sana; bahar yelim, çiçek tarlam... Gökkuşağım, ışığım... Kuşkanadım,
pembe rüyam, çiy tanem...
Seni,
adını bilmeden sevince öğrendim; seni sevmek için gerekmiyordu ismini bilmem...
...Sevdim
işte!
Ben,
seni; yaşını bilmeden sevdim... Yani bilmeden sevdim deden yaşında mıyım,
torununla akran mı!
Ben
seni, gözünü-kaşını bilmeden sevdim.
Ben
seni, sesini duymadan sevdim.
Ve
hatta öğrenmeye korkarken, bilmeye kıyamazken seni...
...seni
sevdim.
Seni
sevdim.
İçime
salıncaklar kurdum gönlümün ipleriyle...
Oturdun,
sallayamadım; dokunurum diye korkumdan!
Dolaştın
boynuma bir sarmaşık gibi; okşayamadım.
...Koklayamadım!
Dalgalarını
taramamış olan parmaklarım yabancı saçlarına...
Ve
hâlâ bilmiyorum, gözlerin ne renk?.. Hangi yıldızlar mahpus içinde?
Ve
ben sana hâlâ seni sevdiğimi söyleyemedim!..
Ama
ben seni; adını bilmeden, yaşını bilmeden... Yüzünü bilmeden, sesini
bilmeden...
...seni
bilmeden sevdim.
Seni,
“bilmeden” sevdim!
Senin
olmadığın ve benim olmadığım bir sokaktaki köşebaşında çarpıştı duygularımız!
Döküldü
içindekiler ve döküldü içimdekiler...
Sen
yoktun orda ve ben de yoktum;
Ama
sevda vardı!
Ve,
ben; seni adını bilmeden sevdim
0 yorum:
Yorum Gönder