PEMBE GÜLÜŞLÜ KADIN...((şiiradamı))


Sorma sakın birşey Pembe Gülüşlü Kadın

Sorduğun her soru, yalnızlığımın karanlığında askıda kalacaktır. Ne yokluğunun ateşinde yaktığım ruhumu; ne sözlerinin keskinliğine teslim ettiğim yüreğimi; ne de, varlığının hazzına alışmış bedenimi her gece yeniden gömüşlerimi. Ne ilahi aşklar boy ölçüşebildi, ne kelimelerin kifayetine emanet edilmiş sevdalar. Hiç bir gonca gül anlatamayacak, beynimde büyüttüğüm sana dair duygularımı. Sorma sakın birşey dudaklarına bulutları sürmüş kadın.

Hazan rüzgarlarında savrulan her yaprak, senden birşeyler taşıyor şimdilerde bilinmeyen diyarlara. Kimbilir hangi körpe yüreklerde doğan taze aşkların anatomisine yazılıyorsun. Şairlerin şiirler döşendiği anlatmak için, çılgınlığı had safhaya ulaşmış aşıkların parmaklarındaki sızıya kazıdığı, sinelerinde bahar yeşerten nice güzelin hayallerini süslediği, bir erişilmezi pamukla makyajını siler gibi, silip attın. Gözlerini duvaların gölgesine gömüp, saçlarına rüzgarları taktığını biliyorum. Umursamaz bakışlarda idam ediyorsun hatalarını. Sorma sakın birşey parmağına geceyi dolayan kadın.

Göçmen kuşların yollarını gözleme, beklediğini getiremeyecekler. Çaldırdıklarının yasıyla yaşamaktır artık senin müebbetin. Hangi ölüm kucaklar senin, yaşarken çürümüş bedenini; hangi cennet, çiçekli yollarını açar sana hurilikte? Fanilik bulaştı bir kere sana, sen deva bulmazsın artık. Var git kendi öksüz öykülerine, belki sarılırlar sana müebbetinde. Sorma sakın birşey boynuna haykırışları ilmekleyen kadın...

AŞK DEDİĞİN KENDİ CÜSSESİNDE ÖLÜMSÜZDÜR, ÖLÜMÜ GÖZE ALMAYAN AŞIK HÜKÜMSÜZDÜR!...şiiradamı
Share on Google Plus

0 yorum: